|
|||||||||||||
|
|
HOMO FLORESIENSIESMasal değil gerçekmişRadikal Gazetesi Efsanelerdeki küçük tüylü insanların atası bulundu... 'Homo Floresiensis' adı verilen türün, avladığı 'cüce filler'le birlikte tarih sahnesinden silindiği belirlendiLONDRA - Atalarımız dünyanın dört bir yanına yayılırken, yalnız değilmiş... Günümüzden 12 bin yıl öncesine kadar Endonezya'nın Flores Adası'nda yaşadığı kesinleşen yeni ve minik bir insan türü bulundu. 'Homo Floresiensis', son 10 yıl içinde bu alanda yapılmış en heyecan verici keşif olarak görülüyor. Endonezya halk masallarında yer alan 'küçük insanlar'ın, 100 yıl öncesine kadar, hatta günümüzde bile yaşıyor olabileceği iddia ediliyor. İddianın sahibi ise bu türü son sayısında dünyaya tanıtan bilim dergisi Nature'ın editörü Henry Gee. Dev fareler, timsahlar... JRR Tolkien'in ünlü yaratıklarından esinlenilerek 'Hobbit' de denilen, Homo Floresiensis, Avustralyalı araştırmacılar tarafından, Flores Adası'ndaki Liang Bua Mağarası'nda, yerin 5. 9 metre altında bulundu. LB1' diye kodlandı ve çocuk olduğu sanıldı, sonra dişleri, kemik yapısı sayesinde greyfurt iriliğinde bir kafatasına sahip yetişkin bir kadın olduğu anlaşıldı. Mağaradaki 'akrabaları', bunun cüce bir kadın değil, apayrı bir tür 'dik yürüyen insan' olduğunu kanıtladı. 'LB1 12 bin yıl önce, adayı köpek iriliğinde fareler, dev timsah ve kaplumbağalar ve midilli büyüklüğündeki cüce fillerle (stegodonlar) paylaşıyordu. Büyük bir volkan patlamasının ardından, cüce fillerle birlikte sahneden çekildi. Endonezya'daki Liang Bua Mağarası'nda bulunan cüce Homo Floresiensis türü, insanın akrabaları ve beyniyle ilgili bilinenleri değiştirecek. Ama Endonezya'nın yerlileri, yüzyıl öncesine kadar ormanda birbirleriyle homurdanarak konuşan, insanların sözlerini papağan gibi taklit edebilen küçük tüylü adamların (Ebu Gogo) varlığından söz etti. Birkaç yüzyıl önce, Hollandalı kaşifler Flores Adası'na geldiğinde, Ebu Gogo efsanesi yaşıyordu. Araştırma ekibinden Profesör Peter Brown, "Bu yaratıklar bize 'Karadam Yeti' gibi efsanelere gülüp geçmememiz gerektiğini gösterdi" dedi. Spekülasyonlar bir yana bırakılsa bile, günümüzden 95 bin ile 12 bin yıl öncesindeki dönemde yaşadığı kesinleşen 'Homo Floresiensis' bilim dünyasında, heyecan yarattı. Çünkü, greyfurt iriliğinde beyniyle sofistike aletler yapabilen yaratık, 'büyük beyin-büyük iş' ikilisinin sil baştan sorgulanması gerektiriyor. Pigmelerin bile, vücutlarının ebatı ne kadar küçük olsa bile beyinlerinin büyük olduğunu söyleyen bilim adamları, Homo Floresiensis'in 380 santimetreküplük beyni karşısında şaşkın. Homo Flores, 27 bin yıl önce Neandarthaller'in yok olmasından bu yana yeryüzünde 'yapayalnız' kaldığı sanılan insanın, aslında sanılandan çok daha uzun süre boyunca dünyayı başka 'akıllı' canlılarla paylaştığını gösterdi. (bbc) Radikal
Endonezya'da boyu 1 metre olan esrarengiz insanların yaşadığı belirlendiCumhuriyet Gazetesi 18 bin yıl öncedenPARİS (AA) - Endonezya'nın. Flores adasında 18 bin yıl önce kısa boylu esrarengiz bir insan türünün yaşadığı anlaşıldı. Nature dergisinin son sayısına göre, uluslararası bir araştırma ekibi, dünyanın diğer bölgelerinde modern insan bulunurken Flores'te boyu 1 metre olan esrarengiz insanların yaşadığını belirledi. Dergide iki makaleye konu olan ve ilginç olduğu kadar "kafa karıştırıcı" olarak nitelendirilen "Flores adamının" beyni şempanzeninki kadardı ve bu, taş yontarak avlanmak için yeterliydi. Cambridge Üniversitesi'nden Marta Mirazon Lahr ve Robert Foley, Flores adamının özelliklerinin, heyecan verici olduğunu belirttiler. Makaleye göre, başkent Ruteng'in 14 km kuzeyindeki Liang Bua'da 2003 Eylül'ünde mağarada bulunan iskelet parçalarının incelenmesiyle bunların, "Flores adamına" ait olduğu belirlendi, iskeleti inceleyen paleontologlar, "Flores adamının", ayrı bir tür olduğuna karar verdiler: "Bu tür, 'homo erectus'tan bir kolun tecrit içine yuvarlanarak uzun vadede cüceleşmesi sonucu ortaya çıkmış olmalıydı..." Uzmanlar, "Flores adamının". geçmişteki ve günümüzdeki insan türlerinin hepsini kapsayan Homo'nun, morfolojik bakımdan düşünüldüğünden çok daha esnek ve değişken olduğunu gösterdiğini belirttiler. Cumhuriyet
© 2000-2008 |
|