|
|||||||||||||
|
|
Bilim İçin Siyaset & Egemenlik ile LaiklikEkteki videoyu belki her gün izleyerek nereden nerelere geldiklerini iyice görmemiz ve bilim adamlarının kesinlikle siyasette aktif rol oynamaları gerektiğini anlamamız gerekiyor. Meclis ve dolayısıyla ülke yönetimi zeka sorunu çekenlere bırakılamayacak kadar ciddi bir sorumluluk ister. Kendi çıkarlarından başka bir şey düşünemeyen küçük beyinlere ülke yönetimini teslim ettikçe nefes alamaz hale geldik. Gerek meclis gerekse de ülke yönetiminde etkin kadrolar üniversite eğitimi almış ya da kendi kendini yetiştirerek belli bir dünya görüşü edinmiş, mantık ve akıl yürütebilen, düşünme ve karar alma sistematiğine hakim, neden sonuç ilişkilerini görebilecek kadar gri hücreye sahip bireylerden oluşturulmalıdır. Ülke yönetiminde bilim insanları etkin olarak yer almalı. Bunu ister şimdiden doğrudan milletvekili aday adayı olarak isterse de parti üst yönetimlerine bu adayların uygun bilişsel nitelikteki insanlar arasından seçilmesi konusunda baskı yaparak sağlayabiliriz. Hangi partiden ya da fikir yapısından olduğumuzun önemi yok. Yeter ki akl-ı selim sahibi insanları mecliste ve idari kadrolarda bulundurabilelim. İçinde bulunduğumuz bu zor zamanlarda ülke yönetimini ne dediğini bilmez insanlara bırakma sorumluluğunu taşıyamayız. * * * Büyük İskender'in bir sözüdür, "Bir yol varsa buluruz, bir yol yoksa açarız" der. Bugün ülkemizde bilimin önü gayet belirgin bir biçimde tıkanıyor. Gelişmeleri hepimiz biliyoruz. 30 yıl önce başlayan üniversite içi kanamalar, yapay sağ-sol kavgaları, 12 Eylül ve nitelikli öğretim üyelerinin üniversitelerde barındırılmamaları, YÖK'le siyasi amaçlara bağlanmaya çalışılan üniversiteler, ve son yıllarda da Tübitak'ı ele geçirme ve yönetimindeki değerli bilim insanlarını yıpratma girişimleri. 2005 yılında oynanan son yıpratma oyunu ise kukla bir hükümete karşı tavır almış olan rektörlere uygulanıyor. Adeta can pazarı yaşanan bu bilim ortamında bilim yapabilmek için artık durup yolu açmak gerekli. Binlerce yıldır ilerlemenin önünde her zaman çıkarcı yönetim kadroları oldu. Bu insanlar cahilliği ve bir kontrol aracı olarak yaratılan dini kalkan olarak kullanıyorlar. Ve eğer onlar tarafından sindirilebilecek, kendi amaçlarına uygun olarak yönlendirilebilecek bir kişiliğiniz yoksa siz de onlar için bir tehditsiniz. Bilim, yani yeni yeni bilgilere ulaşabilme çabası ancak özgür ve bağımsız bir düşünce yapısıyla mümkün olabiliyor. Önyargılı düşüncelerin güdümündeki beyinlerden ve bu beyinlerin yonetimindeki bilimcilerden bilim değil ancak cahilliği besleyip büyüten bir kandırmaca çıkabilir. Gerçekten bilim ile uğraşabilmek için özgür olmalısınız. Düşüncelerinizi "ben niye böyle böyle düşünüyorum" sorularıyla sürekli sorgulayabilmeli, etkisi altında olabileceğiniz farklı farklı düşünceleri bulup ortaya çıkarabilmelisiniz. Sizi etkileyen, sizi engelleyen, hevesinizi kıran veya iyi bir yöndeyken yönünüzü saptıran düşünce ve kişilerin iyi niyetli olduklarını varsayamayız. İlerleyebilmeniz için siyasetle ilgilenmeli ve önünüzdeki ayrık otlarını kopararak bir yol açmalısınız. 5 Ağustos 2005 Arama önerileri: Tayyip Erdoğan, AKP, gericilik, irtica, bölücülük, din sömürüsü, rabıta, vatan haini, Onaylı Yorum Haberlerinden Sayfalar: Tayyip Erdoğan, AKP, gericilik, irtica, bölücülük, din sömürüsü, rabıta, vatan haini,
© 2000-2008 |
|