Üniversitelerde Öğrenci Kalitesi

Celal Şengör Ortalığı Karıştırdı

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde aynı gün aynı saatlerde gerçekleşen konferanslardan, yabancı ünlü bir bilim adamını dinlemeye 4 öğrenci, Hülya Avşar'a ise 600 öğrencinin gitmesi üzerine Şengör'ün tepesi attı ve üniversiteden istifa niyetini açıkladı. Tam bir bam telini yakaladı Celal, zurnanın zırt verdiği delikti burası. "Gülsarı", zincirlerinden boşaldı! Fırsatçılık yaparak "Aman hocam bize gel" diyen özel üniversiteler hocanın kapısında sıraya girerken, basında ve toplumda da bir tartışmayı ateşledi.. Sevgili Celal'e helal olsun! Onun bu tepkisini çok sevdim!

Celal Şengör'ü dizginlemek gereksiz.. Olanakları, koşulları, bilinci, bilgi düzeyi ve üniversiteler için yüksek standartları, ona bu ve benzeri tepkileri gösterme hakkını veriyor.. Toplumun bu tepkilere sonsuz gereksinimi var!

Sevgili dostuma, gelen tepkileri sordum, hepsini gönderdi.. Şöyle taradığımda gördüm ki, ülkemizin aklı başında insanı yüksek bir eğitim, yüksek bir kalite, yüksek standartlar istiyor ve Celali destekliyor.. Bu önemliydi ve toplumun tepkisi olumluydu! Burada tepkilerden bir seçme yapacağım:

* Sayın Hocam, Radyo-1 'deki konuşmanızı yakaladım. Ağzınıza sağlık Eğitim sistemi çarpıklaştırılarak işe yaramaz bir nesil yaratıldı.

* Saygıdeğer Hocam, çok büyük bir yaraya parmak basmak üzere kariyerinizi dahi feda edebilecek yürekliliğinizden ötürü kutluyorum sizi. Tamamen kendi geliştirdiğimiz ve 42 ayrı ülkeye ihracatını gerçekleştirdiğimiz makineleri ürettiğimiz şirketimizin farklı bölümlerine bazen mühendis almak için ilanlar veriyoruz. Gelen yüzlerce başvurunun içerisinden kayda değer, okulda öğretilmesi gereken konuların %10'unu bile hatırlayamayan bir sürü işe yaramaz insanın arasından dişe dokunur bir kişi bile bulamamamız bizi gerçekten büyük hayal kırıldığına uğratmakta. Örnek olarak bugüne kadar başvuran 500'ün üzerindeki makine mühendisinden hiçbirinin "bisikletin neden devrilmeden yürüdüğü" gibi son derece basit bir soruya bile bir yorum getiremeyişi bizi gerçekten kahretmişti.

PID kontrolünü izah edebilecek bir elektronik mühendisine de rastlayamadık hiç! Bu tepkinizi daha yüksek sesle duyurmanız ülke için çok faydalı olacak!

* Kıymetli Hocam, "Kalitesiz öğrencilere hocalık yapmam" kararınızı öğrendim ve böylelikle sesini bu noktada ilk duyuran bir akademisyen olarak sizi yürekten tebrik etmek istedim. Bizler; ülkenin önünü aydınlık tutmaya çalışan gençler olarak, ülkenin damarlarına kadar sirayet eden bu ucuz ve uyutucu "Televole Kültürü"ne her tanıklık ettiğimizde sadece bireysel yakınmalarla durumu geçiştirmekten başka bir şey yapmıyoruz ne yazık ki.

Ancak, eğitime toplamda 80 yılını vakfetmiş bir anne ve babanın çocuğu olarak; sizin bu akademik çıkışınızın tüm ülke için kesinlikle ibret verici olacağına inanıyorum..

* Sevgili Celal, bu onurlu davranışın için seni yürekten kutlarım. Çok haklısın. Ancak istifa etmemeni, çünkü ayrıldığın takdirde kalenin az sayıdaki sağlam burçlarından birinin daha eksileceğini hatırlatır, sevgiyle gözlerinden öperim.

* Celal Şengör Hocam; Amasya Anadolu Öğretmen Lisesi son sınıf öğrencisiyim. Emekliye ayrılacağınızı, bu durumdaki öğrencilere ders vermek istemediğinizi vs. yazmışsınız. Düşüncelerinizi ve toplumun gerçeklerini sansürsüzce dile getirdiğiniz için size bir kez daha hayran kaldım. Eğer sizin gibi bir hoca ders vermek istemezse, iki veya üç kişi de olsa bu öğrencilerle bildiklerini paylaşmazsa ve yol göstermezse bu durumdan daha vahim bir duruma düşeriz diye düşünüyorum.

* Sayın Şengör Hocam, Biz, derste sizin 15 Nisan 2006 tarihli Cumhuriyetin Bilim Teknik Dergisindeki yazınızı okumuş, üzerinde tartışmış ve sizi tamamen haklı bulmuştuk. Üniversiteden ayrılma kararınız hariç.. Derken kararınız daha geniş kitlelere ulaştı. Evet, belki yorgun ve ümitsizsiniz. Lütfen meydanı televizyon kültürünün egemenliğine terk etmeyin. Belki, sizin ışığınız yüzlercesi içinden sadece bir tek gence ulaşabilir. İnanın buna değer.

* Sevgili Hocam, inanılmaz bir üzüntü duydum. Gerek okulumuzun sizin gibi bir bilim insanını kaybetmiş olması gerekse anlattığınız olayın vahameti beni büyük bir üzüntüye sürükledi.

* Şu anda bulunduğumuz durum bundan çok da farklı değil ve bahsettiğiniz durum gerçekten benim de kanıma dokundu. Evet, çoğunluk böyle olabilir, mesela biz bir hocamızdan seminer vermesini rica ediyoruz ve öğrencileri zorla götürüyorum. Bu durumdan yegâne kabahatli öğrenciler değil, bunu siz de biliyorsunuz.

* Öğrenci kalitesi ile ilgili gazetede yayınlanan düşüncelerinize yürekten katılıyorum.. Her alanda kalite hızla düşmekte, ancak kimse işin bu yönüyle ilgilenmemektedir. Diplomalı cahiller üniversitelerden mezun olmaktadır. Buna izin vermeyiniz.

* Her sorunun altında milyonlarca alt sorun, bunların da altında milyonlarcası. Bu durumun 20 - 30 senede aşılması imkânsıza yakın. Sorunlarda ise herkesin parmağı var. Dediğiniz gibi yobazlık da televole kültürü de işleri iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor.

* Bu ülkenin cep telefonu melodileri, ağalık dizileri, popstar yarışmaları ve şarkı-türkü ile değil, çok çalışma, uzun vadeli planlama, kişisel gelişim, bilimsel ve teknolojik kalkınma, genel kültür ile bir yerlere gelebileceğini bilen gençlerin de olduğunu bilmenizi isterim.

* * *

Bu konu, başından beri Cumhuriyet Bilim Teknik'in tartıştığı sorun, 20 yıldır çabamız bu yönde! Dostumun yarattığı dalga üzerine daha çok tartışacağız! Gelecek hafta yeni ve özel bir 1000. sayıda buluşacağız..

Orhan Bursalı
13 Mayıs 2006, Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi

© 2000-2008
ilker Fıçıcılar
F.U.E.L
Bilim
www . Bilim Bilmek . com