|
|||||||||||||
|
|
2008'de Bilimde Neler Olacak?2008'de, dünyanın dört bir yanında küresel ısınmanın olası sonuçlarını hafifletmeye yönelik önlemler, genom elementlerinin rolünü belirleme çalışmaları ve gezegenlerarası keşifler gibi, başlangıcı önceki yıllara dayanan bilimsel faaliyetlere devam edilecek. Ancak Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın mayıs ayında çalışmaya başlayacak olması yıla damgasını vuracak. Teorik olarak varlığı öngörülen, ama henüz keşfedilememiş Higgs bozonu adı verilen parçacıkların ilk kez üretilmesini sağlayacak olan bu uluslararası proje, gözlemlenen maddeyi oluşturan, temel parçacıklar ile ilk kez tanışma fırsatı verecek.
1) İKLİME UYUM SAĞLAMA ÇABALARIKüresel ısınmayı durdurmanın mümkün olmadığı artık biliniyor. Şimdi iklim değişikliklerinin yol açacağı olumsuzlukların etkisini en aza indirmenin yollarını arama zamanı. Bilim adamları ve siyasetçiler küresel ısınmadan etkilenmemek için ne gibi değişikliklerin yapılması gerektiğini tartışadursun, okyanusların karalara saldırısını durdurmak için devasa duvarlar, susuzluğa karşı binlerce tonluk su depoları, ısıya ve susuzluğa dayanıklı ekinler, sıcak dalgalarına karşı soğuk odalar gibi çözümler için gerekli adımlar atılıyor. Küresel ısınma ile baş edebilmek için gerekli olan bütün bu yaygın, pahalı değişikliklere artık "uyum" adı veriliyor. Uzmanlara göre uyum çabaları, küresel ısınmanın kendini ilk hissettirdiği 1988 yılında başlamış olsaydı, bugün bu yönde çok yol almış ve çok kıymetli zamanı boşuna harcamamış olabilirdik. Bu arada bazı ulusların bu kadar pahalı önlemleri almaları ekonomik açıdan olası olmadığı için Bangladeş örneğinde olduğu gibi milyonlarca insan sular altında kalabilir. Böyle bir durumda iç kısımlarda yaşayan insanların "uyum" çabaları, ancak kıyılardan göç eden insanlar için barınaklar inşa etmekten öteye geçmeyebilir. Halihazırda New York, ve Seattle gibi kentlerin, Kaliforniya, Alaska ve Oregon gibi eyaletlerin uyum planları hazır. Alaska, su baskınlarından zarar görecek yerleşim alanlarını daha güvenli kısımlara nakletmeyi düşünürken, Kaliforniya'da orman yangınlarıyla mücadelede daha etkili yöntemlerin geliştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Ayrıca sıcak dalgalarına karşı uyarı sistemlerinin kurulması ve yaşlı ve çocukların daha serin bölgelere taşınması için çözümler üretiliyor. Uzmanlar uyum ürecinde, küresel ısınmayı önleme sürecindekinden daha kararlı ve hızlı davranılması gerektiğine özellikle vurgu yapıyorlar.
2) İNSAN GENETİĞİNDE DEV ADIMLARCambridgeshire'daki Sanger Enstitüsü'nden genom bilimcisi Tim Hubbard ve ekibi, şu anda genomun çalışan tüm parçalarının ve bunların üstlendiği rollerin dökümünü çıkartmakla meşgul. ENCODE adı verilen projenin nihai amacı, Alzheimer ve kanser gibi yaygın hastalıkların genetik kaynaklarına ilişkin ipuçları elde etmek. Hubbard, "Genomun pek çok özelliğini daha ortaya çıkartarak, insan biyolojisini daha iyi anlamayı, hastalıklarda ve sağlıkta genom elementlerinin rolünü belirlemeyi umuyoruz. Örneğin DNA'nın bir zamanlar 'çöp' olarak nitelendirilen uzantılarının şimdi çok önemli bir rol üstlenmiş olduklarını anlıyoruz" diyor. Bilim insanları, genom çalışmalarında en büyük desteği teknolojik gelişmelerden sağlıyor. İnsandan insana fark gösteren genom sapmaları için çok büyük çaplı örnekleme gerekir. Sanger Enstitüsü'nde bulunan DNA dizilimlerini çözen 30 makine, örneğin 6 milyon dolara mal olmuş. Hubbard, "Şu alda elimizin altında bulunan makinelerle daha önce yaptığımız işi 100 misli hızda yapabiliyoruz" diyor.
3) BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI MAYISTA ÇALIŞMAYA BAŞLIYORBüyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın (Large Hadron Collider-LHC) mayıs ayında protonları parçalamaya başlaması planlanıyor. Bilim adamları, devasa cihazın çalışmasıyla birlikte Higgs boson'ları adı verilen parçacıkların üretileceğinden eminler. "Tanrı'nın parçacığı" olarak bilinen Higgs bozonları kuramsal olarak evrendeki her şeye kütle kazandırıyor. Bunun dışında, bilim adamları cihazın üretebileceklerini yalnızca tahmin edebiliyorlar. İtalya'daki Padua Üniversitesi'nden Tommaso Dorigo, Higgs'in dışında hiçbir şey bulamayacağımızı iddia ediyor. Hadron Çarpıştırıcısı projesinde çalışanlar ise cihazın çalışmasıyla birlikte şu maddelerin bulunacağından umutlular: a) Higgs Bozonları: (Bulunma şansı 10'da 9): Bunların varlığı kütlenin kökenine açıklama getirecek. Higgs bozonlarının yarattığı alanda diğer tüm parçacıklar yol alıyor. Bu hareketlere karşı Higgs alan direnci parçacıklara kütle kazandırıyor. b) Kara madde (Bulunma şansı 5'te 3): Bilim insanları orada olduğunu biliyor, ancak ne olduğunu bilmiyor. Bunu bulmak LHC'nin işi. Bu cisim evrendeki maddenin %80'ini oluşturuyor. Ancak ışık yaymadığı için tümüyle görülemez halde. c) Süpersimetri (Bulunma şansı 7'de 3): Bazı fizikçiler evrendeki tüm parçacıkların birbirine uyumlu çiftler olarak varolduğunu düşünüyor. Bunların yarısı tanıdıktır- elektronlar, kuarklar ve nötrinolar- fakat bunların kuramsal eşleri henüz keşfedilmiş değil. d) İlave boyutlar (Bulunma şansı 25'te 1): Bilinen üç uzamsal boyutun dışındaki boyutlar evrenimizdeki kütleçekim kuvvetini "seyreltiyor" olabilir. e) Mini kara delikler: (Bulunma şansı 1.000'de 1): LHC zararsız kara delikler üretebilir. Bu deliklerin her biri bir tuz tanesi kütlesinin milyarda biri kadardır ve o kadar çabuk buharlaşırlar ki herhangi bir maddeyi tüketecek vakit bulamazlar. f) Paralel evrenler (Bulunma şansı 10 milyonda 1): Bazı kuramcılar kozmik görüntü üzerinde bizimki ile birlikte çok sayıda evrenin yan yana varolabileceğini düşünüyor. Bu evrenlerin her birinin kendi fizik yasaları ve doğal sabitleri vardır. g) İçeri doğru kozmik patlama (implosion): (Bulunma şansı 10 üzeri 100'de 1'dir): Evrenin temel vakum durumu tam anlamıyla istikrarlı değildir. LHC bunun bozunmasına yol açabilir.
5) DİĞER DÜNYALARI DAHA YAKINDAN TANIYACAĞIZGezegenlerarası keşifler açısından hızlı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Ocak ayının sonlarına doğru NASA'nın Messenger uzay aracı 3.5 yıllık bir yolculuğun ardından güneşe en yakın gezegen olan Merkür'ün üç kez yakınlarından geçecek. Merkür, şu ana kadar güneş sistemi içinde hakkında en az bilgi edinebildiğimiz gezegen niteliğinde. Üçüncü geçişten sonra Messenger 2011yılına kadar gezegenin yörüngesine dönecek. Bu keşif ne yazık ki çok büyük miktarlarda enerji, büyük bir titizlikle saptanmış bir rota ve radyasyon/sıcaklık kalkanı gerektiriyor. Messenger'ın göndereceği bilgiler sayesinde Merkür'ün güneş sistemindeki en yoğun kütleye sahip olmasının nedeni anlaşılabilecek. Bu yanıt, güneş sisteminin nasıl oluştuğuna ve evrildiğine ışık tutacak. Bu yıl Mars'ta yaşam olup olmadığı sorusu yine sorgulanacak. Mayıs ayında Mars yüzeyine inmesi beklenen Phoenix Lander isimli araç bu konuda ipuçları verecek. Phoenix robot kolları ile toprağın ve buzun üst kısımlarını kazarak, yüzeyden aldığı örnekleri analiz edecek. Bilim insanları bu yıl nihayet Mars'ta yaşam olup olmadığı sorusunun kesin olarak yanıtlanabileceğini umuyor. Uzay keşifleri çerçevesinde ayrıca Dünya'ya benzer gezegenlerin de peşine düşülecek. Bu yıl Fransız uzay araştırmaları merkezine bağlı Corot uydusunun -gezegen avına tahsis edilmiş ilk uzay teleskopu- uzayın uzak kısımlarında bulunduğu tahmin edilen 250 gezegenin varlığı hakkında bilgi toplaması bekleniyor. Ayrıca Kanarya Adaları'ndaki Gran Telescopio Canarias, uzak yıldızların çevresinde dönüp duran toz disklerini yeni gezegen sistemlerinin bir kanıtı olup olmadığını inceleyecek.
6) DENİZANALARININ SALDIRISIJaponya kıyılarında bugünlerde ancak korku filmlerinde görülebilecek bir kabus yaşanıyor. Çamaşır makinesi boyutlarında, 200 kilo ağırlığında, jelatin görünümünde, binlerce uzantısı olan milyonlarca dev denizanası 2006 yılından bu yana bu kıyıları istila etmiş durumda. Dünyanın başka yerlerinde de benzer görüntüler yaşanıyor. Temmuz ayında Latince adı Mnemiopsis olan deniz yaratıkları İsveç kıyılarında görüldü. Bu saldırgan türün tankerler aracılığı ile kuzey denizlerine taşındığı sanılıyor. Ve eylül ayında Pelagia noctiluca adı verilen milyonlarca mor denizanası İtalya kıyılarını istila etti. Bu beklenmedik ziyaretçilerin balıkçılığı engellediği ve tatilcileri kaçırttığı görülüyor. Tasmanya'dan Namibya'ya, Meksika Körfezi'ni de içine alan çok geniş bir alanda bu denizanası istilası yerel ekonomileri olumsuz etkiliyor. Plajların kullanılamaz hale gelmesi bu olumsuzlukların en hafifi. Çiftlik balıkçılığı, balıkçı tekneleriyle yapılan avcılık ve nükleer santraların su alma borularındaki supapların tıkanması diğer sorunların başında geliyor. Okyanuslarda yaşayan türlerin içinde denizanaları, bilim insanlarının en az inceledikleri hayvanlardan biri. Bunun nedeni, insanların bunlardan yararlanıyor olmaması ve tehlikeli oldukları gerekçesiyle uzak durulması Bu omurgasız yaratıkları tutmak çok zordur; balık ağlarıyla tutulduklarında parçalanırlar. Dolayısıyla bilim insanları yakalamakta ve doğal halinde tutmakta zorlandıkları bu türü, gerektiği kadar incelememiş . Denizanalarının en iyi bilinen özelliği fırsatçı olmaları ve değişken koşullara uyum sağlayıp, hızla çoğalabilmeleri. Çoğalmalarını tetikleyen en önemli değişiklik, yiyecek miktarındaki artış. Son günlerdeki popülasyon patlamasının nedenleri ise deniz sıcaklığındaki artış, asit düzeyinde yükselme, tarımsal kirlilik, aşırı avlanmaya bağlı olarak denizanası düşmanlarının azalması. Bu koşulların 2008 yılında ve sonrasında düzelmesi söz konusu olmadığı için denizanası istilasının denizlere kıyısı olan tüm ülkeleri etkilemesi bekleniyor. Bazı kurnaz insanlar bu olumsuzluktan yarar sağlamanın yollarını bulmuş.. Japon aşçılar denizanasından yeni mönüler üretirken, araştırmacılar hayvanın mukusunun kozmetik sanayinde kullanılabileceğini ileri sürüyor.
7) GIDA TERÖRİZMİNE KARŞI SAVUNMA HATTIABD'deki Milli Güvenlik Bakanlığı (DHS), son yıllarda devreye soktuğu Ulusal Biyolojik ve Tarımsal Savunma Tesisleri ile potansiyel tarımsal terör tehditlerini inceliyor. Sayıları altıyı bulan bu tesislerde yiyecek stoklarını ve ulusal sağlığı tehdit eden terörist saldırılara karşı çeşitli silahlar geliştiriliyor. Tesislerde ayrıca insanlar için çok büyük bir risk oluşturan ölümcül, egzotik ve bulaşıcı hastalıklar araştırılıyor. Örneğin Malezya ve Avustralya'da son günlerde keşfedilen Nipah ve Hendra virüslerinin öldürücü olduğu saptandı.
8) ÜÇ BOYUTLU ÇİPLER MİNYATÜRLEŞMENİN YOLUNU AÇIYOR40 yıl önce mühendis Gordon Moore tek bir silikon çip üzerine en fazla kaç transistorun sığacağı konusunda tahminde bulunmuş ve her iki yılda bir bu sayının iki katına çıkabileceğini ileri sürmüştü. Ancak bu önermenin gelecek 15 yılında duvara çarpacağı görülüyor, çünkü transistorlar tek bir atomun boyutlarına yaklaşmış durumda ve bunların yerleştirilmesi giderek zorlaşıyor. Bu yıl transistor yoğunluğu sorununa köklü bir çözüm getiren IBM, dikey olarak üst üste depolanan çipler geliştirdi . Bu çip verileri bugünkünden 1.000 misli hızlı hareket ettirebiliyor. Eğer cep telefonunuzu bugün açarsanız içinde "yalancı 3-boyutlu bir çip" görürüsünüz. Burada sıradan çipler üst üste dizilerek yerden tasarruf edilmiştir. Ancak çip tabaları arasında iyi bir bağlantı kurulamadığı için veri iletimi sınırlıdır. Şimdi IBM dikey olarak birbirine bağlanabilen 3 boyutlu çipler üretti. Çipler dış kenarlarından birbirine bağlanacağı yerde, bağlantılar tabakaların ortasından doğrudan aşağı geçerek bağlantıyı kuruyor. Şimdi Samsung da bu teknolojiden yararlanarak yüksek yoğunluklu flaş bellek yaratmaya çalışıyor. Bu ne anlama geliyor? Through-silicon vias (TSV) adı verilen çiplerden hızlı işlemciler üretilebilecek ve bunların maliyetleri düşecek. Yarıileken üretimini araştıran konsorsiyum üyelerinden Sematech uzmanlarından Larry Smith, "TSV'ler sayesinde ürünler giderek küçülecek, incelecek ve hafifleyecek" diyor.
9) KİRALANABİLEN ÖZEL CASUS UYDULARIGelecek nesil özel casus uyduları birbiri ardına gökyüzünde yerini alıyor. WorldView-1 uydusu geçen eylül ayında fırlatıldı; GeoEye-1 ise önümüzdeki nisan ayında fırlatılacak. Bunların yüksek çözünürlüklü kameraları yemek tabağı büyüklüğündeki bir nesneyi bile saptayabilecek güçte. Ancak bunların asıl avantajı geriye ne miktarda veri gönderebilecekleri ile ilgili. Yüksek çözünürlüklü görüntüleme uyduları her geçişte Yeryüzü'nün çok küçük bir bandını hedef almak zorunda, çünkü bu yeni uydular daha geniş bir görme alanına sahip olduğu gibi depolama ve iletişim becerileri de daha gelişmiş. Dolayısıyla bunlar her yörüngede kendilerinden önceki uydulara kıyasla en azından iki misli bölgeyi kapsayabilecek kapasitede. Bu da, Google Earth ve Yahoo Maps'de daha yüksek çözünürlüklü görüntülerin yer alacağı anlamına geliyor. Ayrıca şahıslar ve şirketler bu uyduları belirli süreler için kiralayıp, gökyüzünden yeri gözetleyebilecekler.
* * *
2008'de NELER OLACAK?Kış:Her Çocuğa bir Dizüstü projesi kapsamında Güney Amerika, Güneydoğu Asya ve Afrika'da dağıtılmaya başlanacak. Bu "çevreci" cihazların maliyeti 200 dolar civarında olacak. AC adaptörü, güneş enerjisi, el manivelası, ayak pedalı ile şarj edilebilecek. İlkbahar:-Hindistan Chandrayaan-1 adındaki ilk insansız uzay aracını nisan ayında fırlatacak. Ayın yörüngesine yerleştirilecek olan aracın görevi, ayın dış görüntüsünü incelemek ve yüzeyin 3 boyutlu atlasını yaratmak. -Microsoft bu yıl bir rekora imza atacak. Windows ile çalışan bilgisayar sayısının dünyada bir milyarı bulması bekleniyor. Yaz:-Plastic Logic adında bir Avrupa şirketi plastik dijital ekranları seri olarak üretecek ilk fabrikayı açacak. Bu ekranlar esnek elektronik kitap okuyucularının en önemli parçası. -Süperiletken Tokamak İleri Araştırma projesi adı verilen Kore kökenli bir proje (KSTAR) kapsamında 18 milyon derece Fahrenheit sıcaklığında plazma üretilecek. Bu projenin amacı füzyondan enerji üretmek. KSTAR testlerinden başarılı sonuçlar alınırsa International Thermonuclear Experimental Reactor (ITER) adı verilen füzyon reaktör projesine çok değerli bilgiler aktarılabilecek. ITER da KSTAR ile aynı teknolojiden yararlanıyor. -Temmuz ayında yürürlüğe girecek bir yasa kapsamında New York kentindeki büfelerde içinde yapay trans yağlar olan yiyecek maddelerinin satışı yasaklanacak.Yasaklanan yağların başında margarinler ve kısmen hidrojenize edilmiş çiçek yağları geliyor. -Temmuz ayında Avrupa Uzay Ajansı Planck uydusunu fırlatacak. Bu uydunun görevi evrenin yaşını hesaplamak. -Ağustos ayında NASA 900 milyon dolar değerinde bir misyonun altına girerek Hubble Uzay Teleskopu'nu onaracak. Hubble'a yeni bir jiroskop, pil, kamera ve kanca arayüzü takılacak. Bu arayüzü Orion uzay aracı uydunun yörüngesine girdiğinde kullanacak. Sonbahar:-Kaliforniya, Oxnard'da merkezi bulunan Kavli Vakfı, Nobel Ödülü'ne benzer şekilde, her iki yılda bir, astrofizik, nanoteknoloji ve sinirbilim dallarında çalışan bilim adamlarına 1 milyon dolar tutarında ödül verecek. -Kasım/Aralık ayında Boeing'in yakıt tasarruflu 787 Dreamliner adını verdiği uçağı ticari havayolları piyasasında yerini alacak. 700'den fazla uçak ısmarlanmış durumda. -2008 yılının sonunda New York kentinin metro sistemi 6 istasyona cep telefonu anteni yerleştirecek. Projenin 6 yıl dayanması planlanıyor. Zaman içinde 277 istasyona daha anten takılacak.
Alıntı: Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi, 15 Şubat
2008, Sayı 1091, syf. 12-14 Arama önerileri: bilimde yeni buluşlar, yeni icatlar, keşifler, bilim, yeni araştırmalar, bilimsel gelişmeler,
© 2000-2008 |
|