Bilim, Türk Bilim
Adamları, Bilim Teknik
üretkenlik dizin konular arama bookmark

 

Soğuk Füzyon


Prof. Dr. Ordal DEMOKAN *

1983 Mart ayı sonlarında Amerika Birleşik Devletleri'nin Utah eyaletinde gerçekleştirilen bir deney, büyük yankılar yaratmış ve füzyon enerjisine yönelik geniş bir ilgi uyandırmıştır. Bu deneyin ve dolayısıyla soğuk füzyonun ayrıntılarına girmeden önce, füzyon enerjisinin tanımını yapmak gereklidir. Bu amaçla, Bilim ve Teknik Dergisi'nin Mayıs 1983 sayısında ayrıntılarıyla verilen bilgileri yeniden kısaca özetlemek yararlı olacaktır.

Nükleer füzyon, atom çekirdeklerinin birbirleriyle kaynaştırılmasıdır. Çekirdekler pozitif elektrik yüklü olduklarından ve bu nedenle birbirlerini ittiklerinden proton sayısı az olan çekirdekler daha kolay kaynaştırılabilir. Bu tür çekirdeklere sahip atomlar arasında, hidrojenin izotopları olan döteryum ve tritiyum atomları büyük önem taşımaktadır. Döteryum çekirdeğinde 1 proton ve 1 nötron, tritiyum çekirdeğinde ise 1 proton ve 2 nötron vardır. Bu çekirdekler yaklaştırılıp kaynaştırıldıkları zaman, aşağıda gösterilen nükleer reaksiyonlar oluşur:

D + D [T + 1.01 MeV] + [p + 3.03 MeV]
[He3 + 0.82 MeV] + [n + 2.45 MeV]
D + He3 [He4 + 3.67 MeV] + [p + 14.67 MeV]
D + T [He4 + 3.52 MeV] + [n + 14.06 MeV]

Görüldüğü gibi, reaksiyonlardan çok yüksek kinetik enerjilere sahip helyum çekirdekleri ile proton ve nötron tanecikleri çıkmaktadır. Bu ürünler reaksiyonun oluşturulduğu bölmeyi saran ve genellikle lityumdan yapılmış olan bir tabakaya saplanır ve bu sırada enerjilerini ısıya dönüştürürler. Bu tabakayı soğutmak için kullanılan bir sıvı, bu ısıyla buharlaşır ve elektrik üretimi için kullanılır. Bir gr döteryumda 3 x 1023 çekirdek bulunduğu göz önüne alınırsa, 100 megavat-saat enerji üreteceği ortaya çıkar. Döteryum izotopu doğal hidrojen içinde % 0.02 oranında bulunduğuna göre. yaklaşık 80 litre normal sudan bu enerjinin üretilebileceği ve okyanuslarda bulunan döteryum miktarının 10-100 milyon yıllık enerji gereksinimini karşılayacağı saptanabilir. Bu nedenle nükleer füzyona, enerji sorununun kesin çözümü olarak bakılmaktadır. Diğer bir üstünlüğü de herhangi bir radyoaktif artık bırakmamasıdır; çünkü son ürün asal helyum gazıdır. Bu yönleriyle füzyon, son otuz yıldır bilimin önde gelen amaçlarından biri olmuş ve bu uğurda milyarlarca dolar ve maddi değerlerle ölçülemeyecek yoğunlukta emek harcanmıştır.

Soguk Füzyon Düzeneği

Soğuk füzyonun oluşturulduğu düzenek.

Bugüne kadar yapılan çalışmalar ise genellikle "sıcak füzyon" yöntemi çevresinde toplanmıştır. Birbirini iten çekirdekleri kaynaştırabilmek için akla gelen ilk çare, çekirdekleri çok yüksek hızlarla birbirleri üzerine göndermektir. Bunun için de en doğal yol, gazı ısıtmaktır. Yapılan incelemeler, yeterli hızı sağlamak için, döteryum gazının 100 milyon derece mertebesinde bir sıcaklığa ısıtılmasının gerekli olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, çekirdeklerin çarpışıp kaynaşma olasılığını artırmak için, bu sıcaklıkta bir gazın belirli bir hacimde ve yoğunlukta, belirli bir süre tutulabilmesi gerekmektedir. Bu işlemler için reaktöre oldukça büyük bir enerji girdisi sağlanmakta ve füzyon reaksiyonlarından çıkan enerji henüz bu girdiyi dahi karşılayamaz halde bulunmaktadır. Tüm bu zorluklara rağmen sıcak füzyon son otuz yılda çok büyük bir aşama kaydetmiş ve beklenmedik bir zorlukla karşılaşılmazsa ikibinli yılların başında enerji üretimine başlayabilecek bir düzeye gelmiştir.

Sıcak füzyon üzerinde çalışmalar sürerken, pek umut vermeyen diğer bir yöntem üzerinde de çok daha mütevazi bir düzeyde bir takım araştırmalar yapılmaktaydı. Öncülüğünü 1940 yılında, tanınmış Sovyet bilim adamı Andrei Sakkarov'un yaptığı bu araştırmalar, müyon adıyla anılan bir taneciğe dayanıyordu. Bu tanecik doğada uzaydan gelen kozmik ışınlar içinde bulunmakta ve ancak 2 mikrosaniye yaşayabilmektedir. Kütlesi, elektron kültesinin 207 katı, elektrik yükü ise elektronunkinin aynısıdır. Dolayısıyla böyle bir tanecik, döteryum atomuyla karşılaştığı zaman büyük kütlesi ve negatif yükü sayesinde atomdaki elektronu kolaylıkla yörüngeden kovup yerine kendisi geçebilmektedir. Büyük kütlesinden ötürü elektron yörüngesinden 207 kat daha küçük yarıçapta bir yörüngeye oturmaktadır. Yörüngelerinde müyon bulunan iki döteryum çekirdeği böylece birbirlerine kolaylıkla 207 kat daha fazla yaklaşabilmekte ve oda sıcaklığında kaynaşma olasılıkları 1080 kat daha artmaktadır. Bu nedenle söz konusu yönteme "soğuk füzyon" adı verilmektedir. Kozmik ışınlar içinde gelen müyon taneciklerinin sayısı çok az, yeryüzünde güçlü hızlandırıcılar yoluyla elde edilmeleri de çok pahalı olduğundan, bu yöntem yakın zamana kadar fazla ilgi çekici olamamıştır.

Geçtiğimiz Mart ayında Amerika Birleşik Devletleri'nin Utah eyaletinde M. Fleischmann ve D. Pons adlarındaki iki bilim adamının soğuk füzyonu son derece basit bir yöntemle, yaklaşık 100 saat boyunca gerçekleştirdiklerini ve verdikleri enerjinin 4 katını aldıklarını açıklamaları, doğa! olarak büyük yankılar uyandırmıştır. Bu yöntem, paladyum ve titanyum gibi metallerin bir asır kadar önce saptanmış ve diğer amaçlarla kullanılan bir özelliğine dayanmaktadır. Söz konusu metaller çok miktarda hidrojen gazını ve izotoplarını soğurup depo edebilme özellikleriyle tanınmaktadır. Bu iki bilim adamı bir şekilde çok miktarda döteryum gazını palladyumun kristal örgüsü içindeki çok küçük boşluklara sokarak, anormal yoğunlukla döteryum gazı elde etmeyi, böylece döteryum çekirdekleri arasındaki uzaklığı azaltıp, füzyon olasılığını artırmayı amaçlamışlardı. Başka bir deyişle, müyonun yaptığı işi, yüksek yoğunlukla başarmayı planlamışlardı. Döteryum gazını palladyum içine çok miktarda sokabilmek için elektrokimyasal güçlere, daha açıkçası herkesçe bilinen elektroliz olayına başvurmuşlardı. İçinde hidrojen yerine döteryum bulunan ve "ağır su" diye anılan su dolu şişelere çeşitli çaplarda, onar santim uzunluğunda palladyum çubukları daldırmış, çubukların çevresine ince platin telden yapılmış helezon şeklinde kafesler geçirmiş, palladyum ile platini, bir akünün negatif ve pozitif kutuplarına bağlayıp beklemeye başlamışlardır. Negatif gerilimdeki palladyum çubuklarının yüzeyinde döteryum iyonları birikmeye ve difüzyon yoluyla çubuğun içlerine girerek, kristal örgüsü içindeki boşluklara yerleşmeye koyulmuş, üç ay sonunda palladyum çubuktan füzyon belirtileri olan nötronların çıktığı hem doğrudan hem de dolaylı yoldan (alfa ışınları vasıtasıyla) gözlenmiştir. Böylece bu iki bilim adamı kendileri dahil herkes tarafından çok saçma diye nitelendirilebilecek böylesine basit bir yöntemle, füzyon olayını gerçekleştirmiş ve ertesi gün yaptıkları basın toplantısıyla dünyaya duyurmuşlardır.

Yöntemin basitliği, dünyanın çeşitli yerlerinde irili ufaklı kuruluşlarda. İlgili ilgisiz kişilerce bu deneyin tekrarlanmasına yol açmış, nötron üretimini saptamak, bir onur meselesi haline getirilmiş ve olayın temeline yönelik bilimsel araştırmalar şimdilik bir kenara itilerek dünya, belki de zamansız ve gereksiz şekilde umutlandırılmıştır. Fleischmann ve Pons'un deneyindeki en büyük çelişki, çıkan nötron sayısıyla, yani füzyon reaksiyonu sayısıyla elde edilen enerjinin hiçbir şekilde bağdaşmamasıdır. Ölçülen enerjiye karşılık gözlenmesi gereken nötron sayısı, belirtilen sayının 100 milyon katıdır. Öte yandan ölçülen enerji, bilinen her kimyasal reaksiyonun 100 katıdır. Bu durum, deneydeki ölçümlerin doğruluğu hakkında ciddi şüpheler uyandırmakladır. Nitekim, bir ay sonra İtalya'da Frascatti Laboratuvarları'nda yapılan daha yalın, kimyasal işlemler içermeyen bir deneyde gözlenen nötron sayısı ilk deneydekinden 200 kat fazla olmasına karşılık, ölçülen enerji üretimi ileri sürülenin milyarda biri mertebesinde olmuştur. 1960 yıllarında yine çok basit yöntemler olan "patlayan teller" ile bu deneylerde çıkan nötron sayısından 1000 ya da 10000 kat fazla nötron elde edilmesine rağmen, bu şekilde pek bir yere varılamayacağı saptanarak bu araştırmalar terk edilmiştir.

Sonuç olarak, soğuk füzyon deneylerinde füzyon reaksiyonu oluşturulduğunun kesin olduğunu, sayısının ise henüz sağlıklı bir şekilde saptanamadığını söyleyebiliriz. Yazının başında verilen denklemlerden görüleceği üzere, bu reaksiyonlarda tritiyum ve helyum gazları da oluşmakta, kesin reaksiyon sayısını saplayabilmek için, nötronların yanı sıra bu gazların miktarının da ölçülmesi gerekmektedir. Bu ölçümlerden sonra reaksiyonları gerçekleştiren fiziksel mekanizmanın kesinlikle saptanabilmesi için, bir dizi deneyin daha yapılması, sonuçların olumlu çıkması halinde yöntemin geliştirilmesi ve verimin artırılması yönünde çalışmalara hız verilmesi gerekir. Son olarak, sıcak ya da soğuk yöntemlerle füzyon enerjisinin ikibinli yılların başında hizmete sunulmasını bekleyebiliriz.

*ODTÜ Fizik Bölümü

Kaynak: Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi, Haziran 1989, Sayfa: 9-10

İlgili Diğer Yazılar


Arama önerileri: soğuk füzyon, füzyon enerjisi, nükleer enerji, cold fusion, nanoteknoloji, atomik füzyon, çekirdek birleşmesi, nükleer fizik, plazma fiziği,

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

© 2000-2008
ilker Fıçıcılar
F.U.E.L
Bilim
www . Bilim Bilmek . com

 
arama 
 



yenilik 

Ek Para Kazanma
Internet ek gelir elde etmede en pratik yol için tıklayın.


önemliler 


» KYK Yurtları
» Bursa Yurtları
» Burs Rehberi


anımsatma 


Mail Adresi Bulma
Aradığınız kişinin emailini,
ad soyadını arayarak öğrenin:

www.Turkce-Arama.com



Zengin Olmanın Yolları
Akıllıca Kullanılan Kredi Kartı ile
Para Kazanmak Mümkün

ParaKazanmaYollari.com



Türkçe Arama Motoru
Video, Altyazı, Email, Kişi
ve Site Arama, Yenilenen
Türkçe Arama Motorunda:

www.Turkce-Arama.com


bir not 

Bilim, teknoloji ve diğer alanlarda kalkınabilmek için bir ulusun kaynaklarını kendi içinde tutması zorunludur. Kaynaklarımızı yerel sanayiciye aktararak, yabancı mal almayarak teknolojik kalkınmamızı destekleyebiliriz. Bize hiç gerekmeyecek alanlarda değil, ihtiyaç duyduğumuz alanlarda araştırma yaparak bilimde ilerleyebiliriz.

Türkiye'nin bilimsel hedefleri için tıklayın:
vizyon2023.tubitak.gov.tr


NEDEN NÜKLEER SANTRALLARA HAYIR?


!! DİKKAT !!
Nükleer Santral Dışa Bağımlılığı Arttırır
Yakıt çubuklarının sürekli olarak dışarıdan alınması gerekiyor.


Ücretsiz Kitap için Tıklayın:
Karşılaştırmalı Sümerce ve Türkçe



bir site 


akunar.blogspot.com
akunar.blogspot.com - Çevre ve
Enerji
Enerji, Nükleer Enerji ve Çevre

Enerji, Nükleer Enerji, Çevre, Entropi, Kaos, Termik Santrallar, Bilim, Biliminsanı ve Muhendislik Etiği üzerine yazılar.


bir site 


OnaylamıYorum
onaylayorum

Sizin gönderdiğiniz sizin puanladığınız nitelikli haber ve yorumlar


bir kitap 



Tanrı Yanılgısı
Richard Dawkins

Daha önce insan davranışları, canlılar ve genetik hakkında çok ilginç çalışmaları olan Richard Dawkins'in bu eseri pek çok tartışmaya yol açıyor.


seçilenlerden 

Evrim Teorisi
Robot Sistemlerin Kontrolü
Örnek Temelli Bilgisayar Çevirisi
El-Biruni
Robotik
Pardus'a Göç
Fotovoltaik Modül Üretimi
Burs Rehberi
Değerli Bilim İnsanları


MSN Adresi Bulma
www. Turkce-Arama .com


Didikle Arama Motoru
www. Didikle .com



Şip Şak Çeviri

SipSakCeviri.com
 
Akademik
Makale Çevirisi
Özet Çevirisi
ve
Makale Redaksiyonu

Dosyanızın fiyatını otomatik hesaplatabilir, çevirinin ilerleme durumunu cep telefonunuzdan WAP ile izleyebilirsiniz!...

reklam 

AdBux ile Para Kazanma
Internet ile ek gelir elde etmek için tıklayın.


Turkish - English Translation

Expert Translators
for
Academical
Articles & Theses
Abstracts

SipSakCeviri.com




Linux ile Robotik
Dr Jay Newman

 Robotlara meraklıysanız kaçırmamanız gereken bir kitap.



en çok okunanlar 

Burs Rehberi 2008
Evrim Teorisi
Robotik Ekitaplari
Çeviri Programları
Godel Escher Bach
Neden Nükleer Santrallere Hayır
Türkçe Eğitim Yapılmalı
Değerli Bilim İnsanları
Nükleer Enerjiye Evet mi Hayır mı
Kitap Okuma Alışkanlığı
Robot Sistemlerin Kontrolu
Bilim Dili ve Terim Sorunu
TÜBA Evrim Teorisi Duyurusu
Nükleer Santraller
AKP İlerleme Yönünde Bir Engel



bir karikatür 
Boş ve Dolu - Semih Poroy - Cumhuriyet Gz.
büyütmek için tıklayınız

reklam 



Kriptografi / Şifrelerin Matematiği
ODTÜ Yayıncılık

Şifrelerin matematiksel sistemlerle ifade edildiği kriptografi bilimi


duyurular 

Evrim Teorisi


Bilim Ekitapları


İngilizce Değil Türkçe Eğitim Yapılmalı



köşe yazısı 


"Türkiye'de Bilim Var mı?"

"Berker Fıçıcılar'ın üniversitelirimizdeki bilimsel yeterliliği incelediği yazısı.



bir kitap 



Nanobilim ve Nanoteknoloji
ODTÜ Yayıncılık

Parçaları atomlardan, moleküllerden oluşan bir lego ile kim oynamak istemez ki?



tanıtımlar 



Yapay Sinir Ağları
Prof. Dr. Ercan Öztemel




Dünyayı Değiştiren Beş Denklem
Tübitak Yayınları



Evrim Teorisi
ve Bağnazlık


Evrim Kuramı ve Bağnazlık
Cemal YILDIRIM






Search the Web