Bilimsel Mükemmeliyet İçin Bağımsız Bir Akademi Şart
Bu yazıyı okuyanlar önce şunları okudular:
TÜBA Başkanı Kanpolat bir gurup TÜBA üyesi (Tarık Çelik, Bozkurt Güvenç, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Namık Kemal Aras, Metin Gürses, Atilla Aşkar) ile beraber Cumhurbaşkanı Gül ile görüştü. Bu görüşmenin, TÜBA üyelerinin dileği üzerine "son bir çare arayışı" olarak gerçekleştirildiğini biliyoruz.
Heyetin, TÜBA yasasının değiştiren Kanun Hükmünde Kararnamenin "TÜBA'nın bir bilimler akademisi olma niteliğini ortadan kaldıracağını ve bu düzenlemenin Türkiye'yi dünya bilim camiasından koparacağı" konusunda kaygılarını ilettiği açıklandı. Cumhurbaşkanı, ilgiyle izlemiş. Heyet, Gül'den, durum üzerinde yeniden çalışılabileceği doğrultusunda izlenimler edinmiş.
Bu süreçte iki haber daha izledik: İlki, YÖK, TÜBA'ya yapacağı 100 atama için isimler üzerinde çalışıyor... İkincisi: Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı, TÜBAya yapılacak atamaların bilimsel bakımdan iyi olanlar arasından seçileceğini duyurdu.
Science'ın editoriyal yazısını ise şöyle:
Türkiye ve Bilim Akademileri
"Türk Hükümeti en son günlerde Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) başkanını ve üyelerinin çoğunluğunu doğrudan ya da dolaylı olarak atayacağını bildirdi. Tepki olarak TÜBA üyeleri hükümeti istifa etmekle ve hükumetten bağımsız bir akademi kurmakla tehdit etti. Bundan sonra olacaklar Türkiye'nin geleceğini dramatik olarak etkileyecek. Çünkü bilim ve teknoloji alanında liyakate dayalı araştırmalar modern ekonomilerin en büyük itici gücüdür. Aynı zaman da Türkiye -tüm başka ülkeler gibi- 21. yüzyılın rekabetçi dünyasında varlık gösterebilmek için ulusal yeteneklerini korumak ve desteklemek zorundadır.Türkiye 1995 ve 2007 seneleri arasında ARGE'ye olan desteğini altı misli arttırmış bulunmaktadır. Sonuçta bugün ARGE harcamaları GSYH'nın %0,7'sine ulaşmıştır. Bu harcamaların yerinde kullanıldığından emin olmak için Türkiyenin yaratıcılığı teşvik eden ve mükemmeliyeti ödüllendiren bilimsel bir ortamı koruması gerekir.
Ne yazık ki en son on yıldır Türk bilim insanları üretkenliklerini engelleyen bir yönetim ile karşı karşıyadır. Öğretmenlerin evrimin çağdaş kuramlarını öğretmemeleri için sürekli baskı altında tutulduğuna dair duyumlar geliyor ve yeni yasalara göre üniversitelerdeki eğitim görevlilerinin hizmet koşulları hükümetin denetimi altındaki YÖK tarafından belirleniyor.
Bugün çokça akademisyen bu konulara dair samimi görüşlerini açıkça belirtmekten korkuyor. Bilimin böyle bir ortamda yeşeremeyeceği kesindir ve Türkiyenin en yetenekli bilim insanlarının geleceklerini daha özgür bir ortam sunan ülkelerde araması da normaldir.
TÜBA sadece 1993 senesinde kuruldu; ama bu kadar kısa bir süre içinde bile Türkiyede bilim ve bilimsel eğitimin gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Örneğin Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı ve çocuklar için sorgulamaya dayalı bilimsel eğitim faaliyetlerini desteklemesi, eğitime verdiği önemi gösteriyor.
Ayrıca uzmanlarının hükümete bilim politikalarıyla ilgili danışmanlık yapması, siyası kaygılardan bağımsız fikirlerini beyan etmesi TÜBA'nın en önemli görevlerinden biridir. Ama üyelerinin pek çoğu hükumet tarafından atanmış bir akademi, bu görevini hakkıyla yerine getiremez.
Akademinin işini layıkıyla yaptığı yerlerde, bilimsel mükemmeliyetin sağlanmasında akademiler çok önemli bir rol oynar. Örneğin Amerikan Bilimler Akademisine seçilmiş bir üyeye, kendi bağlı olduğu kurumda daha büyük sorumluluklar verilir ve başka yerlerden liderlik teklifleri alır. Kısmen bu sebeple seçilmesi düşünülen adayın belirlenmesi ve hakkında ayrıntılı bir soruşturma yapılması ciddiye alınır. Ve bu görevi daha ilkin seçilmiş olan adaylar üstlenir.
İşte bu sebeple Dünya Akademiler Birliği, InterAcademy Panel, Türkiye Başbakanı'na ve Devlet Başkanı'na mektuplar yazarak hükümetin "TÜBA'nın daha önceki yönetişim ve özerkliğine yeniden kavuşması" için ilgili KHK'nın yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor.
Bir ülke bugün başarılı olmak istiyorsa meritokrasi dediğimiz düzeni yaratmak zorundadır. Bu düzende liderlik ve sorumluluk pozisyonları, kişisel ilişkilerden ve sosyal sınıfından bağımsız olarak en liyakatli bireyler arasında dağıtılmalıdır. Güçlü, liyakete dayalı, bağımsız bir bilimler akademisi o ülkede bilimin gelişeceği garantisini vermez; ama bilimin gelişmesi için benim bildiğim en iyi yol bu yoldur."
Kaynak: www.sciencemag.org, vol 333, 30 Eylül 2011, Çeviri Reyhan Oksay
Şimdi bir de ilgili bu yazıya bakmanızı öneririm:
Bir Bilimler Akademisinin Doğuşu ve ÖlümüBruce Alberts
Takip edilmekten korkmuyoruz!.. Takip için tıklayın: twitter.com/bilimbilmek
Anahtar sözcükler: TÜBA, TÜBİTAK, akp, Türkiye'de bilim
Benzer Yazılar
- Bir Bilimler Akademisinin Doğuşu ve Ölümü
- Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA'da Toplu İstifa Eden Türk Bilim Adamları
- Türkiye Bilimler Akademisi Kamuoyu Bildirisi
- YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'nın Bilimsel Performansı
- Akademi...
- Samsun Valisi Görevden Alınıp Hakkında Soruşturma Açılmazsa Ne Olur?
Bruce Alberts'ın Makalelerinden Bir Örnek
Referans bilgisi: "Bilimsel Mükemmeliyet İçin Bağımsız Bir Akademi Şart", 2011 , Bilim Bilmek sitesi, /tr/bilimsel-mukemmeliyet-icin-bagimsiz-bir-akademi-sart.html
Bu sayfayı Facebook'ta paylaşın.
Bu sayfayı Twitter'da paylaşın.